Nasıl Bu Kadar İlgisiz ve Sessiz Kalabiliyoruz?

Ölüm fikrini her zaman rahatlatıcı bulmuşumdur....

      Hayatımın her an sona erebileceği fikri beni, müdahale edemediğim haksızlık, ahlaksızlık,hırsızlık, yolsuzluk, usulsuzluk… gibi olumsuz noktalarda sessizleştiriyor. Bir an gözlerimizi yumarak ölümün her an gelebileceği düşüncesi ile binlerce yıldır yaşayan toplumlarda ve özümsenmiş TÜRK yurdu olan ülkemde bu duygu (ölüm düşüncesi) nelere göz yummayı olanaklı kılıyor… Şuan dünya üzerinde nerede ise bütün çatışma noktalarındaki farklılıktan daha fazla, ötekileşmiş, gruplaşmış olmamamıza karşın en sessiz ülke nasıl olabiliyoruz?

         Ölüm düşüncesi ötekileştirir ama çatışma fikrini insana aşılayabilir mi… Ötekileştirir ama ya çatışma? …Kişisel bir sorunun toplumsal karşılığını bulabilmek oldukça zordur. Ama kişi mevcut toplumun bir üyesi ise bu soruya verilecek cevap toplumsal sorunun da cevabı ile özdeşleşebilir.. Ölüm beni müdahale edemediğim haksızlıklara karşı sessizleştirebiliyor ise toplumumuzda da bu duygu tüm müdahale edilemeyen güce karşı sessizleştirebiliyor mu?   Aksi halde nasıl açıklanabilir yanı başımızda adam öldürülmesine üç maymunu oynamamız. Bana dokunmuyorsa uçu varsın adaletsiz yönetim olsun sessizliği... 

Ah bu çaresizlik duygusu, bu ara ne de çok duyar olduk bu cümleyi değil mi?.... Sadece dünyevi iş e düşüncelerle izah edilir mi bu duygu.... galiba HAYIR diye haykırasım geldi....

film izle - film izle