İYİ Partili Aytun Çıray : "Fırat'ın doğusuna ne zaman çıkacaktık?" Manşeti Atabilecek Gazete Biliyor Musunuz?

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Torba kanun teklifi görüşmeleri sırasında partisi adına TBMM Genel Kurulu'nda söz aldı. Burada medyanın bugününe ilişkin eleştirilerde bulunan Çıray, basın özgürlüğünün sadece muhalefete lazım olmadığını, iktidarın da buna ihtiyacı olduğunu söyledi.

İYİ Partili Aytun Çıray : "Fırat'ın doğusuna ne zaman çıkacaktık?"  Manşeti Atabilecek Gazete Biliyor Musunuz?

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Torba kanun teklifi görüşmeleri sırasında partisi adına TBMM Genel Kurulu'nda söz aldı. Burada medyanın bugününe ilişkin eleştirilerde bulunan Çıray, basın özgürlüğünün sadece muhalefete lazım olmadığını, iktidarın da buna ihtiyacı olduğunu söyledi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Çıray konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Türkiye'de -biraz önce sayın konuşmacı da söyledi- basın özgürlüğü konusundaki temel göstergeler çağ dışı bir noktaya gelmiştir. Ne yazık ki Türkiye'de prangalı bir medyaya sahibiz şu anda ve bu çoğunluğu prangaya vurulmuş medya yüzünden âdeta Türk medyasının önemli bir kısmı bir basın-yayın organı olmaktan çıkıp bir propaganda aracına dönüşmüştür. Şimdi değerli arkadaşlar, basın özgürlüğü sadece muhalefete lazım olan bir şey değildir; muhalefetle iktidar yer de değiştirir günü geldiği zaman. Bu basın özgürlüğü esasen basına da lazım değildir. Basın özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğünün diğer adıdır. Milletin doğru karar verebilmesi için milletin haber alma özgürlüğünün olması gerekir.

Bakın, Vietnam Savaşı sırasında The Post gazetesi Amerika'daki siyasilerin savaş hakkındaki yanlış bilgilerini tekzip etmek için ele geçirdiği Pentagon bilgilerini yayınlamaya başlamıştır. Bunun üzerine, dönemin başkanı, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından bu yayın durdurulmak istenmiştir ve sonuçta, bütün mahkemeler aşama aşama geçildikten sonra Nixon'ın bu engellemesi Amerikan Yüksek Mahkemesine gelmiştir ve Nixon, savunmasında "Millî bir mesele olduğunu, bu yüzden gizlenmesi gerektiğini" söylemiştir ama Amerikan Yüksek Mahkemesinin verdiği karar şudur: Demokrasiyi korumak basın özgürlüğünü korumaktan geçer. Basın özgürlüğü yönetenlere değil, yönetilenlere lazımdır. Değerli arkadaşlar,

Türkiye'nin bugünkü şartlarında "Fırat'ın doğusuna ne zaman çıkacaktık?" diye bir manşet atacak, cesaretli bir gazete biliyor musunuz? Ya da "Trump'tan 11 milyar dolara uçak aldık; bunu niçin iptal etmiyoruz?" diye sorabilecek bir gazete biliyor musunuz? O yüzden, Türkiye'de bu 157'nci sıraya geldiğimiz ve bizi küçük düşüren durumdan çıkmalıyız ve basın emekçilerine yapılan saldırıyı iktidar muhalefet ayrımı yapmadan kınamalıyız.