İYİ Parti'den AK Partiye Teklif: Bin Misliyle Söyleyeceğiz

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, çözüm süreciyle ilgili TBMM Genel Kurulu'nda çıkan tartışmalarda AK Parti'ye çağrıda bulundu. AK Parti'li bazı milletvekillerinin çözüm süreci sırasında söylediği sözlere değinen Yavuz Ağıralioğlu, söz konusu süreçte yapılanları savunanların bugün yaptığı konuşmaların HDP'nin elinde adeta koz haline geldiğini, AK Partili Milletvekillerinden bahsi geçen süreçte konuşanların biraz geri planda kalması gerektiğini söyledi.

İYİ Parti'den AK Partiye Teklif: Bin Misliyle Söyleyeceğiz

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, çözüm süreciyle ilgili TBMM Genel Kurulu'nda çıkan tartışmalarda AK Parti'ye çağrıda bulundu. AK Parti'li bazı milletvekillerinin çözüm süreci sırasında söylediği sözlere değinen Yavuz Ağıralioğlu, söz konusu süreçte yapılanları savunanların bugün yaptığı konuşmaların HDP'nin elinde adeta koz haline geldiğini, AK Partili Milletvekillerinden bahsi geçen süreçte konuşanların biraz geri planda kalması gerektiğini söyledi.

Ağıralioğlu, "Aslında şöyle olması lazımdı: AK PARTİ iyi niyetle yaptığı bu siyasi teşebbüsün bedelini iktidarın yönetim emanetini tercihen MHP'ye teslim ederek sürece devam etmiş olsaydı bugün bu işleri… Misalen şöyle dememiz lazımdı: "O gün yaptıklarınızı yanlış bulduk. Millet bize yönetim salahiyeti verdi, bugün mukabele ediyoruz." denecekti. Şimdi, bu işte "çatışma stratejisi" falan diye sitem edilen konu aslında devletin varlık alanının ifadesidir. Mevzu şudur, arkadaşlarımızdan süreçle ilgili özel ihtimam göstermelerini istediğimiz şey şudur: Bugün söylediği lafın tersini söyleyen arkadaşlarımızı biraz geriye alırsanız en azından; yani, bugün söylediklerinizin tam tersini söyleyen arkadaşlarımızı geriye, bugün söylediklerinizi daha önce söylememiş olanları öne alabilirsek bu mevzuyu daha rahat konuşabiliriz. Çünkü lafın bu türlüsünü söyleyenin üç sene önce öbür türlüsünü söylediğini HDP'liler hatırlatıyor size.Dolayısıyla, şimdi "Diyarbakır'da 'megri megri', burada mehter" sitemlerine muhatap olduğunuz için bu tartışmayı bitiremiyoruz çünkü bu avansın, terörü bitirmek için stratejik olarak tenezzül ettiğiniz işin teröre avans şekline geldiği yılların bedelini kapatmaya çalışıyor İçişleri Bakanlığı. Şimdi, biz destekliyoruz falan ama.Bu, avansa döndü."Silahı bırakalım." falan diye başlanmış "müzakere" dediğiniz süreç şuna döndü, terör propagandasının şöyle imkân bulmasına döndü, "Biz silahlı mücadele yapmasaydık bu masaya oturamayacaktık." kuvvetine döndü sahada bu, o yüzden sıkıntı var. Dolayısıyla, hiç değilse ricamız şu: İşte, Kobani'ye "ikinci Stalingrad" diyen arkadaşlarımız konuşuyor bugün buralarda, konuşuyorlar kürsüde, bakıyorum. Hüseyin Bey söyledi mesela: "İkinci Stalingrad." Televizyonlarda, biz bugün Mecliste "Sayın Öcalan" denmesin diye ihtimam gösteriyoruz, "Sayın Öcalan" sözü devletin en üst kademesinden dillendirildi." dedi. Kandil'e devlet protokolünün neredeyse gönderildiğini, gazetelerin bunları yazdığını söyleyen, Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) tabelalarının indirilmeye başlandığını söyleyen Ağıralioğlu, şimdiki süreçte AK Partili milletvekillerinin tepki almamak adına konuşmayı bırakmasını önerdi.

"BİRAZ MAHÇUP OLUN, DEMEYE NİYET ETTİKLERİNİZİ BİZ SÖYLEYELİM"

İYİ Partili Ağıralioğlu, "Türkiye'nin adının Türkiye olmaması cümlelerini kulaklarımızla duyduk biz. T.C. tabelalarını Bayburt'ta, -bak Bayburt'ta diyorum- üniversitenin T.C. tabelasını hassasiyet izhar ettiğiniz için benim orada çalışan arkadaşlarımın personeli söktüler. Dolayısıyla oralardan buraya gelince insan biraz yadırgıyor gerçekten cümleleri. Bunu şunun için söylemiyorum: Bugün yaptığımız iş doğru, bugün yaptığımızı her zaman yapma irademiz olması lazımdı, doğru ama hiç değilse müzakere usulüne ihtimam göstermek için arkadaşlar bu mevzuda sizin söyleyecek ne kadar cümle varsa ant olsun şart olsun, hepsini hem millî olarak hem dinî olarak hem vatani olarak söylemeye hem kastımız var hem kulluk mesuliyetimiz.Sizin demeye niyet ettiğiniz cümleleri yani iktidar grubumuzun söylemeye niyet edeceği her cümleyi bin misliyle vallahi söyleyeceğiz. Ama hiç değilse şöyle yapalım: Görev bölüşümü yapalım yani sizin isteğinizle birazcık mahcubiyet bizim isteğimizle de siz mahcup olmayın diye daha büyük celadet düşsün. Yani özellikle sizden rol alırız bu mevzuda, kardeşlik de yaparız, yükünüzü de çekeriz. " dedi.