Cemal Kaşıkçı'nın Nişanlısı Hatice Cengiz O Günü Gözyaşları İçerisinde Anlattı

Son Dakika! Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda vahşice katledilen Suudi Arabistan kökenli Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Türk nişanlısı Hatice Cengiz, Habertürk'te Mehmet Akif Ersoy'un konuğu oldu.

Cemal Kaşıkçı'nın Nişanlısı Hatice Cengiz O Günü Gözyaşları İçerisinde Anlattı

2 Ekim günü yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan Cengiz, "Biz 10 Eylül tarihinde geldiğinde, 2 Ekim'e kadar geçen süre içinde evlilik hazırlıklarına başladık. Aynı zamanda onun da orada planları vardı.

SONRA DÜĞÜN YAPARIZ DİYE DÜŞÜNÜYORDUK

Dolayısıyla ailemle görüşmesi, onay vermesiyle beraber hızlı bir şekilde evlilik çalışmalarına başladık. Önce ev aldı, resmi işlemler biraz zaman alıyor, evin eşyalarını sipariş vermeye başladık. Bu en azından bir yere kadar gelsin, sonra düğün yaparız diye düşünüyorduk. 2 Ekim'e kadar geçen süreç bu şekilde tamamlandı. Belediyeye resmi müracaat yapmak için gittik. Konsolosluğa gitme nedenimiz yabancı olan Türk vatandaşıyla evlenmek için hali hazırda evli olmadığını gösteren bir evrak alması gerekiyordu. Cemal Bey ile ikimiz gidip bunu bu yolla mı alabiliriz, yoksa başka bir yolu var mıdır diye Fatih Belediyesi'ne gidip görüştük, konuştuk." dedi.

Konsolosluğa gidip ilgili kağıdı alması gerektiğini kendisinin söylediğini belirten Cengiz, Kaşıkçı'nın konsoloslukta sıkıntı olabileceğini düşündüğünü fakat araştıracağını söylediğini aktardı.  

HALA ANLAYAMADIĞIM, ANLATABİLDİĞİM OLAYLAR DEĞİL

O gün yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlatan talihsiz kadın, "2 Ekim gerçekten çok çok zor bir gün. Hala anlayamadığım, anlatabildiğim olaylar değil. Bir yerde acaba bir şeyi mi atladık, ben bir şeyi mi farkedemedim dediğim bir gün. Londra'dan dönüyor. Uçağının erken gelmesi, normalden bir arkadaşıyla karşılayacaktık. O güne dair plan yapıyoruz. Salı günü gelir gelmez, hemen konsolosluğa gideceğini bilmiyordum. Ben de ona kendisiyle geleyim mi diye sordum, okulum var o gün, arkadaşıyla gideceğini söyledi. O kağıdın alınmasıyla beraber, aldığımız eşyalarla ilgili bir işimiz vardı, aynı gün Fatih Belediyesi'ne gidecktik, hepsini aynı gün halledecektik, o gün onunla gitmem gerektiği, yalnız bırakmamam gerektiğine dair anlık bir his oluştu içimde. Ben hemen arayayım diyerek, konsolosluk yetkililerini aradılar. Sanırım konuştuğu kişi size hemen döneceğiz dediler, ki biz yakınlarda bir yerde kahvaltı yaptık, saat 13.00'te uygun olduğunu söyledi arayan kişi ve biz bir taksiye binerek konsolosluğa yöneldik. İkinci gidişimizde beden dilinden hiç endişe hissetmedim. Nikah tarihi alacağımızı da düşündükten sonra akşam yemek yeriz diye konuştuk, bu kısım beraber hayal kısmı." dedi. Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluğa girmesinden sonra kötü şeyler olduğunu hissettiğini aktaran Hatice Cengiz, o gün derhal kardeşini arayarak konsolosluğun mesai saatlerini sorduğunu, 15.30 cevabını aldığını fakat saatin 16.00'a geldiğini söyledi.

KENDİMİ YÜREYECEK HALDE BİLE HİSSETMEDİM, AMA KALKIP BİR ŞEY YAPMAM GEREKİYORDU

Cengiz, "Kendimi yürüyecek halde bile hissetmedim, ama kalkıp bir şey yapmam gerekiyordu. Dünyadaki her şey aklımdan geçmeye başladı. İnanılmaz bir bağırma hissiyatı duydum. En yakın arkadaşımı yanıma gelmesi için çağırdım. Orada gördüğüm bir Türk çalışana Cemal Bey'i sordum, hayatımın kalanında bunu unutabileceğimi sanmıyorum Türk yetkili bana içeride kimsenin olmadığını, çıktıklarını söyledi. Belki haberi yoktur diye, hemen konsolosluğu aradım, kapıda olduğumu söyledim. Hemen dışarı çıktı bu kişi ve içeride kimsenin olmadığını, benim yanlışım olduğunu söyledi. Geçen sefer de burada beklediğimi söyledim, telefonu burada, benim yanıma gelirdi, o sırada çok büyük bir şey kaybettiğimi anladım. Çocuk sahibi değilim ama anneler böyle bir duygu hisseder snaırım. Hemen Yasin Bey'i ve Turan Kışlakçı'yı aradım.Bu aramaları yaparken çok geç kaldım mı, bir şey oldu mu diye düşündüm. Sonra arkadaşım geldi, Turan ağabey geldi, onun aracılığıyla birkaç medya kuruluşu gelmeye başladı. Sonra bölgeden polisler gelmeye başladı. Hemen karakola giderek ifade verdim, şikayette bulundum. Gidip görevlilerle konuştular ama nasıl bir iletişim oldu aralarında bilmiyorum. O gün geceye kadar bekledim. İlk 1 saatte belki korkutmak için yapılmış olabileceğini düşündüm. Böyle bir şey aklıma hiç gelmedi. Aklıamgelmedi, gelmiş olsaydı ben de onunla girer ya da girmezdim içeri. Benimle evlenmesini hiç istemezdim, içimde çok büyük bir manevi sorumluluk kaldı. Evlenmek isteyen birinin başına böyle bir şey gelmesi hangi dilde açıklanır. Cemal Kaşıkçı gibi dünyaya mal olmuş, vatansever, milliyetçi birine böyle bir şey yapılması aklıma uzaktan yakında aklıma gelmedi." ifadelerini kullandı.