AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Flaş Açıklamalar ( İstanbul Seçim İtirazlarında Son Durum)

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik , İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim itirazlarına ilişkin son dakika açıklamalarında bulunuyor.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Flaş Açıklamalar ( İstanbul Seçim İtirazlarında Son Durum)

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik , İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim itirazlarına ilişkin son dakika açıklamalarında bulunuyor. 

Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları: 

Seçim süreçleri Türkiye'de hukuk prensipleri çerçevesinde, demokrasi çerçevesinde büyük bir özveri ile gerçekleşmektedir. Hiç bir yabancı devlet açıklaması, Türkiye'deki seçim sonuçlarının meşruiyetinin kaynağı gibi konuşmak , kendilerinin söyleyip, kendilerinin dinleyeceği şeylerdir. Eleştirdikleri hususlar, sadece Türkiye'de olan hukuk dışı hususlar değil, hukuk çerçevesindeki hususlardır. Oyların gizli verilmesi, açık sayılması gibi hususlar demokratik meşruiyetin kaynağıdır. Seçim sürecinin patronu YSK'dır. ABD'deki sözcüler, seçim sürecini spekülasyonlara konu etmek istiyorlar. Orada bir takım eyaletlerde oylar yeniden sayılmıştır. 

BAŞKANLIK SEÇİMLERİNDE OYLAR DEFALARCA SAYILDI

Başkanlık seçimlerinde defalarca oylar sayılmıştır. Demokratik devletlerde seçim sürecinin patronu hukuktur. Başkan Trump'ın seçildiği seçim süreci, halen seçim sürecine Rusya'nın müdahalesi var mı, yok mu, halen sıcak olan , gündem olan yargı süreçlerinin parçasıdır. 2 yılı geçmesine rağmen bu hala gündemdedir. Başka ülkenin adli süreçleriyle ilgili yargıda bulunurken, kendi ülkelerinde gerçekleşen konuları değerlendirmelerde fayda vardır. İtiraz bir haktır, ABD'de sistem gereği, itirazlar farklı şekillerde sonuca bağlanmak üzere bir takım mekanizmalar söz konusu olmaktadır. Teksas'ta mesela, örneğin eşit çıkarsa oylar yeniden sayılıyor, bazı yerlerde yüzde 2 fark olursa olabiliyor. Bir çok yerde minimum oran yüzde 2 olurken, İstanbul'da binde 2 olduğunu unutmamak gerekir. Her konuda konuşan CHP sözcülerinin, dışarıdan yöneltilen eleştiriler konusunda daha duyarlı açıklamalar yapmasını bekliyoruz. 

Avrupa Konseyi'ne de bir eleştirimiz var. Bir takım yersiz eleştiriler olmuştur. Bunların ilk kez bizim davetimizle Türkiye'deki seçim sürecini izlediğini biliyorsunuz. Yaptıkları ilk açıklamalarda %85 gibisinden bir katılım oranını, Türk halkının demokrasiye bağlılığını öven açıklamalar yapmakla birlikte, medyadaki haberlerin nasıl verildiğine kadar kendi  alanlarına girmeyen bazı konularda bir takım açıklamalar yaptığı görülmüştür. 

HİÇ KUŞKU YOKTUR

Burada görev yapan temsilcilere şunu söylemek isterim, Dünyada hiç bir yerde bizim dışarıdan gelen gözlemcilere gösterdiğimiz kolaylığı görmezsiniz. Sizlere sağladığımız bilgi verme mekanizmaları dünyanın hiç bir yerinde yoktur. Resmi kurumlara da bize de başvuru yapıldığında bilgi veriyoruz. Türkiye'nin seçimlerinin adil, şeffaf gerçekleşmesi konusunda kuşku yoktur. 

GURURLU BİR DEMOKRASİMİZ VAR

Tekrar açıklama yaparak YSK'ya 'Görevini yerine getirmelidir' gibisinden otoritelerimize çağrıda bulunuyorlar. Ortada boşluk, sıkıntı olmadığı halde Avrupa Konseyinden gelenlerin zaafları vardır ya da çok çalıştıklarını göstermek içindir.  22 kişilik bir heyet geldi, bir çok yeri gezerek, katılım, demokrasi bağlılığına hayranlıkla süreci izlediler. İtiraz sürecinin doğallığını kabul etmekle beraber, YSK'ya zaaf algıısı olabilecek bir takım açıklamalar yapıyorlar. Yabancı yetkililere hatırlatıyorum. YSK, dünyadaki pek çok ülkeye model olabilecek mekanizmalara sahiptir. İtiraz müessesi de vatandaşımızın sandığa oyunun tam anlamıyla yansıması bakımından demokratik bir müessesedir. Bu olağandır. Her seçimden sonra tüm siyasi partiler tarafından kullanılan mekanizmadır. Gururlu bir demokrasimiz var, buna saygı bekliyoruz. 

YSK'YA TAM SAYGI GÖSTERİLMESİ GEREKİR

YSK'ya tam saygı gösterilmesi gerektiğini bir kez daha, ABD sözcüleri ve Avrupa Konseyi'nin temsilcilerine açıkça söylüyorum. Bu kadar gözlemciyi gösteriyorsunuz, her seçim sonucunda, seçimlerdeki katılım oranı, demokrasi gücünü takdir edip, standart eleştirileri oraya yerleştiriyorlar. Bunlara harcadığınız bütçeye yazık diyorum. Bu gözlemcilerin çalışma biçiminin gözden geçirilmesinde fayda vardır. İlk açıklamada takdir ortaya koyarken, takdiri dengelemek amacıyla arkadan laf olsun diye eleştiri getirmeleri eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. 

HER GÜN BASIN TOPLANTISI YAPIP İDDİALAR ORTAYA KOYUYOR

CHP İstanbul adayının bir aktivitesi var, kendisi her gün basın toplantısı yaparak bazı iddialar ortaya koyuyor. Bizim sözcülerimiz de bu iddialar, yurt dışı ve yurt içinden açıklamalarla ilgili değerlendirmeleri yapıyor. Türkiye'de ilk defa bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. İlk defa bir kişi mazbata almadan program düzenliyor, resmi program yapıyor. Gün boyunca üst başlığı mazbata olan basın toplantıları yapıyor. Bir kişi göreve talip olduğu zaman bu göreve talip olmanın ağırlığını da taşımalıdır. Temel mekanizma hukuktur. 30 Mart 2014 seçimlerinde adaya mazbatası 8 gün sonra, 1999'da mazbata 8 gün sonra verilmiştir. Kimsenin bu şekilde panik atak siyaseti koyarak, mazbata seferberliği içerisine girdiği görülmemiştir. 

DUYUMLARLA HAREKET EDEN, DUYUMLARLA ETİKETLENİR

Büyükşehir Belediyesinden dosya kaçırıldığını söylüyor, delil var mı diye sorulduğunda, duyumlar diyor. Duyumlarla hareket eden, duyumlarla etiketlenir. Bu yakışıksız bir harekettir. Seçim süreci tamamlanmıştır. Hukuki süreç devam etmektedir. Memlekette her şey normaldir, bir anormallik yaratmaya çalışmak, vatandaşımızı karşı karşıya getirecek imalarda bulunmak doğru bir tavır değildir. Hukuki süreç devam ederken, AK Parti'nin oylarının arttığı yerler olduğu gibi CHP'nin de oylarının arttığı yerler görülüyor. 

Sonuç değişmez, sonuçta farklılık olmaz gibi hukuki süreci sanki vatandaşın iradesine karşıymış, gayri meşru gibi göstermeye çalışmak doğru değil. 

DETAYLAR GELİYOR...