İdlip Konusunda Mutabakat Sağlandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki İdlip görüşmesi sona erdi. Görüşmenin ardından kritik açıklama geldi.

İdlip Konusunda Mutabakat Sağlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin bugün bir araya geldi ve İdlip hakkında önemli kararlar aldı.

1 saat 25 dakika süren toplantıda önemli kararlar alındı ve İdlip konusunda bazı mutabakatlar sağlandı. Görüşmeler sonrası yapılan açıklamada bu detaylar kamuoyuna açıklandı.

Putin 'in görüşme sonrası ortak basın toplantısında yaptığı açıklaması şu şekilde;

"Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan ile çok yapıcı ve kapsamlı görüşmeleri yaptık. Bu sene dördüncü kez bir araya geliyoruz. 10 gün önce Tahran’daki zirveye katılmıştık. Güncel ikili konuları görüştük, işbirliği konuları görüştük. İkili ticaret hacminin artışını kaydettik. Bu sene 7 ay içerisinde ticaret hacmimiz yüzde 34 artmıştır ve 15 milyar dolara ulaşmıştır. 

Sayın Erdoğan ile ikili ticarette milli para birimleri kullanmamız lazım. Enerji alanında stratejik projelerin geliştirilmesine devam edeceğiz. Akkuyu Nükleer Santrali’nden bahsediyorum. Türk Akım doğalgaz boru hattı projesini sürdüreceğiz. Önümüzdeki sene Türkiye ve Rusya turizm yılı hazırlıklarını değerlendirdik. Bu sene ilk 6 ay içerisinde Rus turist sayısı artmıştır."

Bugün özellikle Suriye’deki çözüm konularını ele aldık. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi konusunda beraber çalışma yürütüyoruz. İdlib konusunda işbirliği içindeyiz.

Çok önemli mutabakatlara ulaştık. Ve onaylanmış kararlar konusunda mutabakat sağlamıştık. Rusya’nın endişeleri ve biz Rusya olarak İdlib çatışmasızlık bölgesizlik kuran ülkelerden biriyiz. Bizim endişelerimiz İdlib’de olan savaşçılardan, özellikle Halep noktasına saldırı tehlikesi var. Rus üslerine tehlikesi de var. Bugün yapılan görüşmelerde bu durum ayrıntılı şekilde değerlendirdik. Ve şu kararı aldık. 15 Ekim tarihinde silahsızlanma bölgesi, Nusra’daki savaşçılar bu bölgeden çekilecekler. O bölgeden, sayın Erdoğan’ın teklifiyle ağır silahların çekilmesi kararını aldık. Bütün muhalif grupların silahlarla bölgeden çekilecekler. O bölgede kontrol, Rus ve Türk askerler tarafından ortak yapılacaktır.

Bizim düşüncelerimize göre alınan kararların yerine getirilmesi, Suriye’deki çözüm sürecinin pekiştirilmesi, Cenevre’deki görüşmelerin hızlandırılması ve barışın tesis edilmesine katkı sağlayacaktır. Önemli olan şudur ki hem Rusya hem Türkiye, hem Astana formatını kullanacaktır hem de Cenevre’de siyasi çözüm arayışını da sağlayacağız. Bugün ortak, önemli, yapıcı yoğun çalışmalar neticesinde Türk meslektaşlarıma şükranlarımı sunmak istiyorum."

Erdoğan ise ortak basın toplantısında şu açıklamaları yaptı:

"Değerli dostum Putin, kıymetli heyet üyeleri, değerli basın mensupları sizleri saygıyla selamlıyorum. Rusya’dan bulunmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Misafirperverlikten ötürü başta sayın Putin olmak üzere bütün Rus dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

Kıymetli dostum ile bu yıl dördüncü kez bir araya gelmiş bulunuyoruz. Gerekli hallerde telefonla görüşmek suretiyle fikir teatisinde bulunuyoruz. İşbirliğimiz güçleniyor. Ekonomi alanında olumlu sonuçlar alıyoruz. Bir önceki yıla kıyasla yüzde 31’lik artışın artından bu yılın ilk yarısında yüzde 33’lük yükseliş söz konusu. Akkuyu Santrali ve Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı Projeleri devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da Rus turistler ilk sırada yer alıyor. 4,7 milyonluk rekorumuzu bu yıl görünen o ki 6 milyonla gerçekleştireceğiz. Vizesiz seyahat rejiminin yeniden başlaması yönündeki beklentimiz devam ediyor. Bu konuda ilgili bakanlıklarımız çalışıyorlar. Bu çalışmalardan da bir an önce sonuç alınmasını bekliyoruz.

Sayın Putin ile Suriye konusunu son olarak Tahran’da düzenlenen zirvede ele alma imkanı bulmuştuk. Türkiye olarak hassasiyetlerimizi açıkça ifade etmiştik. Bugün de vardığımız mutabakatı sahada nasıl hayata geçirebileceğimizi müzakere etme imkanını bulduk. İkili ve heyetler arası görüşmelerimizde, İdlib’de karşılıklı endişelerimizi hedef alan çıkış yolu bulunmasında çok önemli mesafe kat ettik.

Muhalifler ve rejim kontrolü arasındaki alanlar arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasını kararlaştırdık. Muhalifler bulundukları alanda kalmaya devam edecekler. Buna karşılık, radikal grupların söz konusu alanda faaliyet göstermemelerini sağlayacağız. Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesinde saldırılmayacağını temin için gereken tedbirleri alacaktır.

Gerek üçüncü tarafların provokasyonlarını, gerekse ihlallerin tespitini ve engellenmesini de yine birlikte temin edeceğiz. Rusya ve Türkiye, silahsızlandırılmış bölge sınırlarında koordineli devriye faaliyeti gösterecektir. Türkiye, İdlib çatışmasızlık bölgelerindeki gözlem noktalarını da tahkim edecektir. İdlib’de insani kriz yaşanmasının önüne geçtiğimize inanıyorum. Türkiye, İdlib meselesinde de üzerine düşeni yapmaya devam edecektir.

FIRAT 'IN DOĞUSU

Bu mutabakat konuya taraf ülkeler için de önemli bir kazanımdır. Ayrıca, Suriye sahasındaki teröristlerin varlık gösterdiği alanların İdlib’le sınırlı olmadığına dikkat çektik. Asıl yapı PYD YPG’dir. Bu örgütün Fırat doğusunda gerçekleştirdiği katliamlar ve etnik temizlik faaliyetleri ortadadır. Suriye’nin geleceğine yönelik en büyük tehdit, Fırat'ın doğusundaki terör yuvalarından kaynaklanmaktadır. Öncelikle bu terör bataklıklarının kurutulması gerekiyor. Biz hem Fırat Kalkanı hem de zeytin dalı harekatıyla önemli adımlar attık. 4 bin km'lik alanı DEAŞ ve PKK’lılardan temizledik. Suriyeli kardeşlerimizin güven içinde dönmelerini sağladık. Benzer adımların PYD YPG’nin elinde bulunduğu diğer bölgeler için de atılması önem arz ediyor.

Astana garantörlerinin, BM Suriye özel temsilcisiyle geçen hafta başıdna Cenevre’de anayasa komitesi toplantısının sonuçlarını değerlendirdik. Hedefimiz önce bir anayasanın oluşması, ardından orada demokratik Ultrabet bir seçimin gerçekleşmesi ve ondan sonra da Suriye halkının kendi gerçek demokratik iktidarına kavuşmasıdır. Komitenin kuruluş sürecine en kısa sürede tamamlamak için çabalarımızı hızlandırmak konusunda mutabık kaldık.

Türk Rus ilişkilerini tanımlayan ana unsurlar, iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygıdır. Pek çok adım attık ancak yeterli görmüyoruz. Önümüzdeki süreçte çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu anlayıştan hareketle değerli dostum sayın Putin’e bana ve heyetime gösterdiği konukseverlik için tekrar teşekkür ediyorum. Bugün attığımız adımların Suriye halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Kamubulteni.com  | Ankara